“İstikrarlı Hayal Hakikattir” ya da hakikat boyun eğmemektir


 

 

 

Müzik öylesine engin bir deniz… Ya sığ sularda, bilindik kıyılarda kulaç atacaksınız ya da koylardan çıkıp dalgalı sularda kendi izinizi bırakacaksınız. Birinin alkışı garantidir ama izler izlere karışır; diğeri yorar ama bıraktığı iz her daim farklıdır. Şöyle bir ufka baktık, Gaye Su Akyol’u gördük dalgaların arasında. Öyle bata çıka değil. Kendinden emin, dalgaları yara yara ilerleyen bir genç kadın…

Çoğu kişi onu artık çok yakından tanıyor, sesi ülke sınırları ötesinden duyuluyor. Fazla melankolik bulanlar da var, tarzında kendi ruhunu yakalayanlar da… Eğer şarkılarını dinleyip kliplerini izlediyseniz belki tarafınızı seçmişsinizdir. Ama müzik böyle bir şey işte. Taraf seçmekten ziyade anlamak, önyargıların esiri olmadan tat almaktır. Gaye Su Akyol, damakta tat bırakan şarkıları kendine özgü bir tarifle buluşturuyor dinleyicilerle.
O tarifte neler var peki? Geleneksel Anadolu müziği, psikedelia, surf rock, post-punk’ın karışımı ve fütüristik bir bakış açısı. İlk bakışta karmaşık geliyor ama play tuşuna basınca işin rengi belli oluyor. Sesi, dinleyeni müziğin sihrinden ibaret farklı bir dünyaya taşıyor. Alice, “harikalar diyarından” bir anda “Hayal Hakikat” dolmuşunun arka koltuğuna ışınlanıyor.

Hayal, uzay ve Gaye Su Akyol
Alışılagelmiş ya da önceki jenerasyonların öyle sandığı bir dizi süreç artık daha bireysel girişimlerle ve yöntemlerle aşılır hale geldi. Bunun en iyi örneklerinden biri Gaye Su Akyol. Hem söz yazıyor hem beste yapıyor hem şarkı söylüyor. Sonra da işlerinin prodüksiyon süreçlerini kendi yürütüyor yani prodüktörlük yapıyor. Bu, müzik dünyası için yeni olmasa da özellikle bu yaş ve müzik çizgisindeki bir sanatçı için hiç kolay değil. Oysa Akyol, Alman menşeili plak şirketi Glitterbeat ve Ali Güçlü Şimşek’le birlikte Dunganga Records’u kurarak bu işi başardı ve ilk uluslararası albümü “Hologram İmparatorluğu”nu 2016’da buradan yayınladı.
Gaye Su Akyol’u kitlelerle buluşturan, bestesi ve güftesi kendisine ait ilk albümü 2014 yılında çıkan “Develerle Yaşıyorum” oldu. “Hologram İmparatorluğu” ise 2016 yılından itibaren Akyol’un ülkemiz dışında Avrupa, Orta Doğu ve Uzak Doğu’da tanınmasını sağladı. Birçok konser ve festival performansıyla müziğini sevdirmeyi başardı.
Devam eden süreçte The Guardian, Pitchfork, The Wire, The Observer gibi önemli müzik mecraları Akyol’un müziğine dikkat çekerken kendisi müziğini; “kavram olarak evrensel, ruh olarak yerel” şeklinde tanımlıyordu.
Geçtiğimiz yıl yayınlanan “İstikrarlı Hayal Hakikattir” ise kendi ifadesiyle “Bir hayal kurma pratiği” olarak karşımıza çıktı. Sözcüklerin ardına gizlenen anlamı gerçekten de es geçmemek gerekiyor. Akyol, “İstikrarlı Hayal Hakikattir” diyerek son derece farklı bir çalışmaya imza attı. Sözü ve müziği kendisine ait olan çalışmanın prodüksiyon, düzenleme ve kayıt aşamalarında prodüktör ve görsel dünyasında ise sanat yönetmeni rollerini üstlendi.
“İstikrarlı Hayal Hakikattir”, Gaye Su Akyol’u İngiltere’nin en önemli müzik dergilerinden Songlines’ın kapağına taşıyacak oranda bir etki yarattı. Transglobal World Music Chart Avrupa listesinde 1 numarada kaldı.

Gerçeklik, kime göre neye göre?
Girişte biraz bahsettik; Gaye Su Akyol’un müzik yaklaşımı, gerçek olarak kabul ettiğimiz olguları yeniden sorguluyor. İşin içine hayal girince de gerçekliğin silikleştiğini görüyoruz. Bunun müzikle ifade edilebilmesi de Akyol’un belki de en önemli sihri ve kulağa da çok hoş geliyor. Gaye Su Akyol bir TV kanalı olsaydı büyük ihtimalle RTÜK’ten geçer not alamazdı. Zira çevreden cinsiyet ayrımcılığına, toplumsal sorunlardan günümüzün politik aymazlıklarına kadar aslında hepimizi ilgilendiren konularda gözünü budaktan esirgemeyi tercih etmiyor. Ve şimdi sıradaki parça, ‘köşkünü yapıp sıvasına tapanlara’ karşı Gaye Su Akyol’dan geliyor…